Bilumum acımasız ve vahşi korku filmini lay lay lom diye seyreden benim gibi biri için özellikle, korkutucu, kanımı donduran, ürkütücü bir deneyim. Ne zamandır söylüyorum size, inanmıyorsunuz. Takeshi Miike gezegendeki en manyak yönetmendir. İşte kanıtı. Bunun üstüne birşey daha isterseniz benden bu kadar bilesiniz.… Continue Reading
Sinan çetin’i sadece, senaryosu yavuz turgul ve İhsan Yüce’ye ait olan (tekrar allah rahmet eylesin) çiçek abbas’da sevdim. hayli güzel, eğlenceli bir senaryo var şekspir’de. ama aşırı basitleştiriliyor. ve bu, örneğin çiçek abbas’daki gibi öyküye dayalı güzel ve hafif bir basitlik değil, metodik, uygulamadaki rahatsız edici bir basitlik.… Continue Reading
Güzide yönetmenlerimden Kitamura’yı meşhur eden kült klasiği Versus, kült olabilmek için bir filmin sahip olması gereken bilimum elemente sahip. Mafya, yakuza, kavga dövüş, düşük maliyet, bilim kurgu, mitoloji, zombiler, ateşli silahlar ve kılıçlar – hepsi bu filmde, bir arada. Çok eğlenceli bir film olduğu kesin.… Continue Reading
Geçtiğimiz ay sinemalarda olan Reeker: Davetsiz Gelen isimli korku filminin neredeyse birebir aynısı. Reeker 2005 filmiydi, bu ise 2003. Orda arkadaşlar vardı burda ise çekirdek aile. Reeker kendini akıllı zanneden aptal bir filmdi, bu ise aptallığın rahat koynunda gocunmadan gücenmeden yüzüyor.… Continue Reading
Feast sıradan bir film değil. Bu bir TV programı projesi. Holywood’un haylaz kankaları Matt Damon ve Ben Affleck’in kurmuş oldukları Greenlight Projesinin üçüncü ürünü. Nasıl ki bizdeki popztar programlarında geleceğin ztarları seçiliyorsa (seçiliyor değil mi) bu projede de geleceğin sinemacıları seçiliyor.… Continue Reading
Bu nasıl bir mind mobbing kasırgasıdır, tayfunudur. Depremidir. …Ama sonra bir an durdum ve düşündüm defter. Eğer gerçekten de dünyaca ünlü sinema eleştirmenleri bu terimi alenen ve utanmadan kullanıyorduysa, nasıl Google’da aradığımda iki kelime yanyana gelmekte zorlanıyordu. Ayrıca eşhuuuur sinema yorumcuları “ya ben bu filmden bişi anlamadım, kafam çok karıştı” biçiminde yorum mu yapıyolardı ki böyle bi terim vardı.… Continue Reading
Wook’un intikam üçlemesinin ilk filmi. Şansım yolunda gitmedi ve bu film serinin ilk filmi olmasına rağmen ben en son bunu gördüm. Doğrusu çok büyük bir kayıp. Bu filmi hiç izlememiş olmak ise inanılmayacak kadar büyük bir kayıp. Coen kardeşlerin sinemasının kalbimde özel bir yeri vardır.… Continue Reading
ztar televizyonundan laf açılmışken. bir ztar tv test yayını klasiği. fright night ya da tam tercümesiyle “komşum bir vampir”. nihayet korku filmleri arşivime katıldı. doğrusu o dönemlerde gece yarıları ztar’da apansızın izlediğim zamanki tadı almak pek mümkün değil. ancak yine de çekim açılarını, ışık kullanımını ve özel efektleri (o döneme rağmen) çok takdir ettim.… Continue Reading
Ne zamandır şu filmi duyar dururum, en sonunda seyrettim de. Lock Stock 2 Smoking Barrels (Ateşten Kalbe … Dumana vs) filminin yaratıcılarından yeni bir bomba diye de lanse edilmişti. Bu kez İngilizler demişler, holywood’dan bir öykü ödünç alalım diye, 1974 yapımı Burt Reynolds’lu “The Longest Yard”‘ı almışlar, Amerikan futbolunu bildiğimiz futbol yapmışlar, bolca da ingiliz aksanı katmışlar ve bütün hikayeyi allak bullak etmişler.… Continue Reading
neden bilmiyorum, bu filmi izlememiştim. hikayeyi bildiğimden olabilir. neyse, izledim beğendim. burton ne yapsa güzel olur. (FNT KMD DRM)… Continue Reading